Haydi Foça’ya!

Foça’yla tanışıklığımız 12 yaşımda başladı. İzmir’e yeni taşındığımız zamanlardı. O zamanlar gittiğim bir etüt merkezi yarıyıl tatilinde bizi Foça’ya götürecekti. Hem de 1 gece orada kalacaktık. Kalacağımız otelin adı Phokaia’ydı. Tabi o zamanlar bende bu yeni yerler keşfetme merakı yok, Foça’ya dair hatırladığım tek şey otelin havuzuydu.

Tabi aradan çokça zaman geçti, benim zamanında binbir hayranlıkla anlata anlata bitiremediğim Phokaia’nın Foça’nın antik çağdaki adı olduğunu öğrendim. Bu küçük sahil ilçesi yine aklıma düşünce ben de kendimi Foça yolunda buluverdim.

İzmir merkezden bu sevimli kuzey ilçesine karayolu ile ulaşım yaklaşık 1 saat sürmekte. Demiryolu ile ulaşım da mümkün. İzban’ın Hatundere durağında inip otobüs ile Foça’ya ulaşım oldukça kolay. Tabi burada eski ve yeni Foça ayırımından bahsetmem lazım. Benim Foça diyerek bahsettiğim aslında Eski Foça olarak biliniyor. Yenifoça biraz daha kuzeyde kalıyor.

jlbbxxxx

Küçük limanıyla, deniz kenarındaki balıkçılarıyla, hediyelik eşya satan dükkanlarıyla ve kalesiyle buram buram huzur kokuyor Foça! Önce hediyelik eşya satan dükkanlara bir göz atıyoruz. Ardından denizin hemen kenarındaki kaleye doğru yürüyoruz. Burada fotoğraf çektikten sonra denizdeki kestaneler çekiyor dikkatimi. Deniz o kadar berrak ki deniz kestanelerini görmek hiç zor olmuyor. Biraz daha yürüyüp yatların ve teknelerin olduğu küçük bir limana geliyoruz. Biraz ilerledikten sonra bir teyze geçiveriyor aramızdan ve masmavi denize atlayıveriyor. Foça’nın emeklilik hayatı için çok keyifli bir yer olabileceğini fark ediyoruz o an. Sonra acıktığımızı fark edip bir şeyler yemek için yer aramaya koyuluyoruz. Sahil kenarındaki bir balıkçıya oturup mezgitlerimizi yedikten sonra fotoğraf çekebileceğimiz güzel mekanlar arayışına giriyoruz. Motivasyonumuz tam. Huzuru iyice depoladıktan sonra artık Yenifoçaya geçebiliriz!

Yorum bırakın